Kamulaştırma Yapılmaksızın Enerji Nakil Hattı Geçirilmesinin Mülkiyet Hakkını ve Etkili Başvuru Hakkını İhlal Ettiğine Dair Karar

 Anayasa Mahkemesi

Anayasa Mahkemesinin 2019/18178 başvuru numaralı ve 25/05/2022 tarihli kararı 23 Ağustos 2022 tarihli ve 31932 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmıştır.

Başvurucu, taşınmazın bir bölümü üzerinden kamulaştırma yapılmaksızın enerji nakil hakkı geçirilmesi nedeniyle mülkiyet hakkının, tazminat ödenmemesi nedeniyle mülkiyet hakkıyla bağlantılı olarak etkili başvuru hakkının ve yargılamanın uzun sürmesi nedeniyle makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiğini ileri sürmüştür.

Başvurucu taşınmaz malikinin, tarım arazisi niteliğinde olan taşınmazının üzerinden kamulaştırma yapılmaksızın veya kamu irtifakı tesis edilmeksizin 1956 yılından önce enerji nakil hakkı geçirilmiştir. Buna istinaden başvurucu 22/02/2012 tarihinde Türkiye Elektrik İletim Anonim Şirketine başvurarak taşınmazının kamulaştırılmasını ve bedelinin ödenmesini talep etmiş ancak talebi zamanaşımına uğradığı gerekçesiyle reddedilmiştir. Başvurusu reddedilen taşınmaz maliki 28/05/2012 tarihinde Tortum Asliye Hukuk Mahkemesinde şirkete karşı kamulaştırmasız el atma sebebiyle tazminat davası açmıştır. Başvurucu dilekçesinde, enerji nakil hakkının haksız olarak geçirildiğini ve bu durumun taşınmazın kullanımını engellediğini ileri sürerek zamanaşımının da söz konusu olmadığı belirtmiştir.

Asliye Hukuk Mahkemesi 1/11/2022 tarihinde davayı hak düşürücü sürenin aşıldığı gerekçesiyle reddetmiştir. Karar gerekçesinde 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu’nun 38. maddesinin 10/04/2003 tarihli ve E.2002/112, K.2003/33 sayılı kararıyla iptal edilmiş ise de iptal kararının verildiği tarihte başvurucunun dava hakkının sona erdiği belirtilmiş ve bu iptal kararının geçmişe yürümeyeceği vurgulanmıştır. Hak düşürücü sürenin aşıldığı gerekçesiyle reddedilen bu karar, Yargıtay 5. Hukuk Dairesi’nce enerji nakil hattının 1960 yılında işletmeye açıldığı ve davacı adına olan tapu kaydının da 6/12/2008 tarihinde yapıldığı belirtilerek başvurucunun mülkiyet hakkının bu tarihte doğduğu, dolayısıyla 2952 sayılı Kanun’un geçici 6.maddesi uyarınca hareket edilmesi gerektiği belirtilerek bozulmuştur.

Asliye Hukuk Mahkemesi bozma kararı doğrultusunda bilirkişi incelemesi yaptırmıştır. Elde edilen raporda başvurucuya irtifak alanında kalan ağaçların bedeli ve taşınmazda oluşan değer azalışı için ödenmesi gereken miktar hesaplanmıştır. Asliye Hukuk Mahkemesi 25/07/2014 tarihinde davayı kabul ederek bilirkişi raporunda belirlenen miktarın başvurucuya tazminat olarak ödenmesine karar vermiştir. Ancak, Daire 11/02/2015 tarihinde bu kararı ağaçların enerji nakil hattından sonra dikildiğini gözeterek bozmuştur. Bozma kararından sonra yeniden tahkikata başlanmış ve davalı vekili 5/05/2016 tarihli duruşmada enerji nakil hattının söküldüğünü bildirmiştir. Mahkeme, 18/01/2018 tarihinde enerji nakil hattının dava tarihinden sonra kaldırılmış olması sebebiyle davanın konusunuz kaldığını belirterek dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına hükmetmiştir. Verilen bu karara karşı başvurucu yaklaşık elli yıllık süre boyunca taşınmazından tam olarak yaralanamadığını ve taşınmazını kullanamamasından kaynaklanan tazminatın ödenmesi istemiyle temyiz yoluna başvurmuştur.

Anayasa Mahkemesi, kamulaştırma yapılmaksızın enerji nakil hakkı geçirilmesi nedeniyle mülkiyet hakkının, başvurucunun enerji hattı sebebiyle uğradığı zararlara yönelik Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından inceleme yapılmamasının nedeniyle mülkiyet hakkıyla bağlantılı olarak etkili başvuru hakkının ve ayrıca makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiğine karar vermiştir.

Kararın tam metnine buradan ulaşabilirsiniz.

Related Posts

Leave a Reply